3 Şubat 2012 Cuma

AB'nin Türkiye ve Kıbrıs notu kırık


Hazırladığı ilerleme raporlarıyla aday ve potansiyel aday ülkeleri değerlendiren Avrupa Birliği'ne, bir düşünce kuruluşu tarafından dış politika konularında karne verildi.




AB, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşundan en düşük notları, üyelik müzakerelerini siyasi engellerle tıkadığı Türkiye ve çözümsüzlüğü destekleyen politikasıyla Kıbrıs'ta aldı.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin AB dış politikasını değerlendirme raporunda AB'ye en sert eleştiriler arasında, Fransa'nın Ermeni meselesinde “Türkiye'ye karşı tek yanlı bir diplomatik saldırı başlatarak Ankara ile ilişkileri daha da zehirlemesi ve AB-Türkiye işbirliğini zorlaştırmasına” değinildi.

Raporda, AB'nin hatalı politikaları sonucunda Türkiye'de eksen değişikliğinin devam ettiği belirtildi.

Raporda, AB'nin enerjide Rusya'ya bağımlılığını azaltacak Nabucco doğalgaz boru hattı projesinin yeterince desteklenmemesi ve dönüşüm içindeki Arap ülkelerine Avrupa Yatırım Bankası kredilerinin artırılmaması da eleştirildi.

Önemli dış politik konularda AB'nin son 1 yılını değerlendiren düşünce kuruluşu, Brüksel'in en kırık notunun Türkiye olduğunu kayda geçirdi.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin AB'ye verdiği karnede Birliğin Türkiye politikası 20 üzerinden 6,5 not alabildi.

AB'nin ana dış politik başlıklarda diğer notları 20 üzerinden 8'le donmuş sorunlar, 8,5'le İsrail-Filistin sorunu ve Avro Bölgesi borç krizi, 9'la insan hakları, 10'la Afganistan ve vize politikası, 11'le savaş ve barış politikası, 12'yle enerji politikası ve Arap uyanışı, 12,5'le ticaret politikası, 13'le Balkanlar ve İran ve 14'le iklim değişikliğiyle mücadele oldu.

Dış politikada alt başlıklarda ise AB en çok Türkiye'yle ikili ilişkiler ve Kıbrıs sorununda takındığı tutum nedeniyle eleştirildi.

Raporda, “Türkiye-AB ilişkilerinde 2011 yeni bir kayıp yıl oldu. Ne duran katılım müzakereleri hareketlendi ne de vize serbestisi gibi kilit meselelerde ilerleme sağlandı. Ak Parti içinde AB taraftarı olarak görülen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra ziyaretinde AB'ye 'sefil birlik' diyerek yaygın rahatsızlığı dışa vurdu. Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Rum kesiminin gaz faaliyetleriyle kaynayan tansiyon kızgınlığı artırdı.Ankara, 2012'nin ikinci yarısındaki Kıbrıs Rum kesimi dönem başkanlığında ilişkileri dondurma tehdidinde bulundu” ifadesi kullanıldı.

Bu arada Arap uyanışının Türkiye'yi bölgede ilham kaynağı olarak öne çıkardığı belirtilen raporda, bölgesel meselelerde AB'nin Türkiye ile işbirliğinden çıkarı olduğunu ama Ankara'nın AB'den çok ABD ile yakınlaşmayı tercih ettiği kaydedildi.

Önemli AB başkentlerinde ofisi bulunan düşünce kuruluşunun raporunda, “Ekonomik dinamizmi ve demografik canlılığıyla Türkiye kendisini yükselen güç ve krizdeki AB'yi gerileyen güç ve hasta adam olarak görüyor. Belki zamanı olgunlaşmamış bu görüşler sadece 3 dönemdir seçimleri kazanan Ak Parti tarafından benimsenmiyor, daha geniş bir tabanda kabul görüyor” denildi.

Türkiye'nin önünde hala çözülmesi gereken temel sorunlar bulunduğu belirtilerek demokrasinin güçlendirilmesi, Irak'ın kuzeyi ve güneydoğu illerindeki terör sorununun çözülmesi ve liberal bir anayasanın yapılması gerektiği vurgulanan raporda, AB sürecinin Türkiye'deki müspet yönde dönüşümünde elzem olduğu ifade edildi.

(Hürriyet - http://www.hurriyet.com.tr/planet/19839224.asp)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder